Karma felsefesinin bir sonucu olarak reenkarnasyon, yani ruh göçü daha açıkçası bir insanın öldükten sonra başka bir bedenle dünyaya tekrar geldiği inancı Hint dinlerinde çok köklü olarak yerleşmiştir.
Reenkarnasyon ve Karma arasındaki ilişki, Dinler Tarihi isimli kitaba göre açıklaması aşağıdaki anlatımdaki gibidir;
Karma doktrinine bağlı olarak tenasuh, yani ruhun bir bedenden ötekine geçtiği inancı doğdu. Böylece ölümden sonra devamlı var olma, ruhun bedenden ayrı olduğu fikri gelişmiş oldu. Bu inanışa göre, ruh kendi derecesi içinde yüksek veya alçak olarak doğar. İnsan yaptıklarına göre hayvan, bitki, insan veya tanrı şeklinde doğar. (Yani insan kendi kaderinin mimarı anlamına gelmektedir.)
Bu doğuş, bir sebep sonuç ilişkisi içinde gerçekleşir. Manevi ve ahlaki karşılık, yani yapılanların sonucu ruhun tenasuhu ile mümkün olur. Sonraki hayatta mutlu olmak, doğru harekete bağlıdır. Her şahıs, işlerinden sorumludur. Ölümden korkmaya gerek yoktur. Devamlı yeniden doğuşlarla insan, arzularına ulaşır, devamlı bir tatmin elde eder.
Bu felsefede dikkat çeken bir başka sapkın inanç ise, insanın bir ilah olarak da doğabileceğine inanılmasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder